Babaannem [Semiramis Kanbak]

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bir önceki yazı: "62'nin Armağanı"...
Bugün babaannemin yaşam öyküsünü düşündüğümde onun çok şanssız ve çilekeş bir insan olduğu görüşüne varır, kederlenirim. Küçük yaşta hem annesini hem de babasını kaybeden ve Urfa'daki ağabeyinin yanına sığınan babaannemi orada kendisinden yaşça çok büyük olan Emin dedemle evlendirmişler. Dedem oldukça varlıklı ve köklü bir aileden* geliyormuş ve o yıllarda ticaretle uğraşıyormuş. Evlendikten birkaç yıl sonra, dedem yine ticaret için çıktığı bir seferdeyken, eve onun öldüğü haberi ulaşmış.

Babaanneciğim o zaman daha 21 yaşındaymış ve iki küçük yavrusuyla dul kalmış.
Etraftan çok gençsin, evlen diye ne kadar baskı yaptılarsa da o bir daha evlenmemiş ve kendini çocuklarına adamış. İki çocuğunu, cinsiyet ayrımı yapmadan okutmuş, onlara babalarının yokluğunu aratmamak için elinden ne geliyorsa onu yapmış.
     
Babaannem çocuklarının üzerinde eksik olan baba otoritesinin yerini doldurmak için onlara olağanüstü ilgi gösterir, davranışlarını yakından izler, başıboş kalmalarına hiç meydan vermezmiş. Örneğin bir gün, çok haylaz bir çocuk olan babamın davranışlarından şüphelenmiş ve tebdili kıyafet yaparak onu gizlice takip etmiş. Babam takip edildiğinden habersiz birkaç arkadaşıyla okuldan kaçıp mahalle arasında taş oynamaya başladığında hemen ensesine yapışmış. Rahmetli babacığım da o günden sonra okuldan kaçarsa ensesinde annesinin soluğunu duyabileceği korkusuyla bir daha okuldan kaçamamış.
     
Ancak ne yazık ki babaanneciğim 50'li yaşlarının sonlarına doğru beyninde oluşan selim bir tümör nedeniyle olduğu bir ameliyattan sonra yatalak oldu ve yaşamının ondan sonraki bölümünü yatağa bağlı olarak yaşadı. Sadece temel ihtiyaçlarını görmek için ayağa kalkabiliyor ve yanında bir destek olmadan yürüyemiyordu. Ben daha çok onun o hâllerini hatırlıyorum. Bir keresinde dahiliye mütehassısı olan rahmetli enişteme endişeyle "Acaba bu durum irsi midir, bizde de olur mu?" diye sorduğumda eniştem bana bu durumun babaannemin yaşadığı yoğun acılardan kaynaklandığını düşündüğünü söylemişti. 
     
Bugün babaannemi hatırladığımda, gözümün önüne o, güldüğünde dahi gözlerinden eksik olmayan, hüzün perdesi gelir, gözlerim dolar. Ölümünden sonra babam onun mezar taşına "Fatma Tuncer yorgun ve çileli başını burada dinliyor." diye yazdırmıştı. Dilerim dinliyordur ve dilerim yaptığı fedakârlıklar, çektiği çileler orada da karşılığını bulur. Ruhu şad, mekânı cennet olsun...
 
Baskın doğduktan kısa bir süre sonra hayatımızda meydana gelen bir değişiklik de babamın aldığı 53 model Rambler marka steyşın bir araba olmuştu. Çok eski bir arabaydı, o kadar ki bir keresinde benzin almak için bir benzin istasyonunda durduğumuzda benzincinin babamın hakim olduğunu öğrendikten sonra "Belli ki siz çok namuslu bir hâkimsiniz." dediğini, babam bunu nereden anladığını sorduğunda ise "Arabanızdan belli!" diye cevap verdiğini ve bunun bizi çok gururlandırdığını hatırlıyorum. 
     
İşte güzel yurdumuzun batı illerini kapsayan yurt içi seyahatine ilişkin anılar da belleğimde yer eden, unutulmaz anılar arasında yer alır.
     
*Ayn-ı Zeliha Binti Hacı Ali Vakfı evladından… Burada ninemiz
Ayn-ı Zeliha Hatun'un 1716 yılında, yaklaşık 300 yıl önce,
Urfa'da vakıf kurmuş olması ve bu vakfın şartlarında kız-erkek
 çocuk ayrımı yapmamış olmasının beni çok gururlandırdığını
söylemeden geçemeyeceğim. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Anı dizisi, gelecek yazı olan, "Geziler Yılı 63" ile devam edecek.
Semiramis Kanbak

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN