Bayrak Düştü Ezanın Susması Yakındır [Ömer Sağlam]

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır. 
Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yârabbi!
Senin uğrunda ölen ordu budur Yârabbi!
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!
...
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu,
Ardında Oğuzun elli bin tuğu,
Andırır Altaylardan kopan bir çığı,
Budur Peygamberin övdüğü Türkler,
YA ALLAH BİSMİLLAH ALLAHUEKBER.
...
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!
Adalar`dan mı? Tunus`dan mı, Cezayir`den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi,
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?
...
Evet, bu ülkenin şakıyan dilleri olan şairlerimiz, Türk Ordusu'nu böyle hayal edip, böyle destanlaştırmışlar destanlaştırmasına da, destanlaştırdıkları o ordudan şimdilerde eser yok ortada!
Bırakın milletin şerefini ve namusunu korumayı, kendi şerefini korumaktan bile aciz bir Türk Ordusu var artık!
Öyle ki; teröristler artık askeri garnizonlara girip, gönderdeki bayrakları bile indirebiliyorlar.
Hem de ellerini kollarını sallaya sallaya.
Bu kaçıncı bilmiyorum ama Diyarbakır Lice'deki son olay, Milletin TSK'ye güveni konusunda bardağı taşıran son damla olmuştur.
Bu konuda milletin zaten güven bunalımı vardı, Lice olayından sonra olan güven kırıntıları da büsbütün uçup gitmiştir.
TSK'nin konuya ilişkin evlere şenlik açıklaması bile TSK'ye güvenmeyenleri haklı çıkaracak türden bir açıklamadır.
TSK "Saldırıyı yapanın bulunmasının takipçisi olacağız..." demiş! 
Bak bak bak; takipçisi olacaklarmış!
Senin orda nöbetçin filan yok mu be adam.
Alçak herifi neden anında derdest edip yakalamamışlar?
Ya da neden vurup bok torbası gibi düşürmemişler direkten aşağı?
Tıpkı 1996 yılında Kıbrıs'ta aynı şerefsizliği yapmaya çalışan Rum gencine yaptıkları gibi.
Yoksa siz nizamiye kapılarına nöbetçi asker yerine bostan korkuluğu mu yerleştiriyorsunuz efendiler?

Bayrak İnmez Ezan Susmaz He mi?
Size bir şey diyeyim mi?
Aslında, Türk Bayrağı'nın yere düşmesi yeni değildir.
4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ta 11 seçme Türk askerinin başına çuval geçirilince Türk Bayrağı zaten düşmüştü yere!
Geçtiğimiz yıllarda Mersin'in altını üstüne getiren PKK sempatizanları Türk Bayraklarını yaktıklarında Türk Bayrağı zaten düşmüştü yere!
Geçtiğimiz yıl ve ondan önceki yıl Ankara'da yapılan BDP kongrelerinde kongrenin yapıldığı spor salonunun tavanından koparılıp aşağı fırlatılınca Türk bayrağı zaten düşmüştü yere!
Geçtiğimiz 30 Mart yerel seçimlerinde AKP'nin Ağrı'da yapmış olduğu miting sonrası bir avuç o... çocuğunun ellerindeki Türk Bayraklarını yere attıklarında ve diğer bir grup piçin de ayakkabılarının çamurlarını yerdeki bayraklarla temizledikleri anda Türk bayrağı zaten düşmüştü yere.
Bunlardan çok daha vahimi; askeri birliklerin çatılarında veya yandaki dağın yamacında yazan "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" sözleri kaldırılmaya başlandığında Türk Bayrağı zaten düşmüştü yere!
Elazığ depreminde göstermiş olduğu başarıdan dolayı ülkenin başbakanı tarafından kucaklanıp öpülerek tebrik edilen 8. Kolordu komutanı Korg. Mustafa Korkut Özarslan vb. askerler, sonraki tarihlerde kumpas eseri olarak kurgulanan Balyoz Davası kapsamında kodese tıkıldıklarında Türk Bayrağı zaten düşmüştü yere.
Kardak adasına Türk Bayrağını diken kahramanlardan birisi olan astsubay Sadettin Doğan, önce kumpas eseri Balyoz Davası kapsamında ordudan atıldığında ve sonra da ekmek parası için gittiği Somali'de El-Kaide militanlarınca şehit edildiğinde Türk Bayrağı zaten düşmüştü yere.
TSK'nin başındaki adam olan Org. İlker Başbuğ, terör örgütü lideri olmakla suçlanarak kodese tıkıldığında Türk Barağı zaten düşmüştü yere.
Özetle: Genel Kurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in, cephanelik patlaması sonucu 25 eğitimli askerin şehadetiyle sonuçlanan olayı, yerinde incelemek için gittiği gün, Afyon'da, vali tarafında kendisine hediye edilen Kök Boyalı Bayat kilimini, meşhur Afyon sucuk ve lokumlarından oluşan hediye paketlerini koltuğunun altına alıp akşam evine götürdüğü gün Türk Bayrağı zaten çoktan düşmüştü yerlere.
"Bayrak inmez ezan susmaz" diyorsunuz değil mi?
Oysa bu, koskoca bir yalandır!
Bu, Türk Bayrağı'nın kaçıncı yere düşüşüdür  beyler?
Bayraksız yerde okunan ezanın ezan olduğunu mu sanıyorsunuz siz?
Hayır; bayraksız yerde okunan ezan, asla ezan değildir; o, sadece üç beş Arapça cümlenin peş peşe sıralanıp camilerin hoparlöründen çıkan ve gürültü kirliliği yaratan mekanik seslerdir sadece.
Ezanca ezan, semasında hürriyetimizin timsali olan Ay Yıldızlı Al bayrağımızın dalgalandığı ve özgürlük şarkılarının söylendiği vatan toprağında okunan bir şeydir ki; Arif Nihat Asya bakın şair inceliğiyle ne güzel anlatmış konuyu:

Biz, kısık sesleriz...minareleri,
Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allahım!
Mahyasızdır minareler...göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allahım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allahım!
Bize güç ver...cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım! 



Ömer Sağlam

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN