Gilindire Yılanları [Semiramis Kanbak]

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bir önceki yazı: "Gilindire Günleri"...
Gilindire'nin iklimi çoğumuzun o güne kadar görmediği derecede sıcaktı. Bize yöre halkının giydiği şalvarlardan yaptırmışlardı. Desenli basma kumaştan, son derece basit ama havadar giyeceklerdi bunlar. Birbirine iki yanından tutturulmuş iki dikdörtgen kumaşın üst kısmı kıvrılarak içine lastik geçirilmiş, altının ise ortası dikilerek iki yanında ayak girecek kadar iki açıklık bırakılmıştı. Kafalarımızda şapkalar olmasına rağmen hepimiz simsiyah olmuştuk. Gülünce dişlerimiz olduklarından çok daha beyaz görünüyordu. Benim kahverengi olan saçlarım güneşin etkisiyle açılmış, adeta sarı olmuştu. Gündüzleri çok sıcak olan hava akşam üzeri saat beş gibi çıkan rüzgârla biraz olsun serinliyor, geceleri rahat nefes almamızı, uyuyabilmemizi sağlıyordu. Fırsat buldukça da sahile iniyor, yakınlardaki koylarda denize girip biraz serinliyorduk.

Evde kızlarla büyük bir uyum içindeydik. Herkes bu alışılmadık şartlarda birbirine anlayış gösteriyor, problem çıkarmamaya çalışıyordu. Ancak ara sıra ufak tefek tartışmalar da olmuyor değildi hani. Bir keresinde iki arkadaşımız biraz tartışmışlardı. Tartıştığı arkadaşımızın bigudileriyle saçını sarmış olan arkadaşımızın saçlarını adeta yolarcasına çıkarttığı bigudileri "al, senin bigudilerini de istemiyorum" diyerek yatağının üzerine fırlatışını hatırladıkça hala gülümserim.

Böyle gülümseten anıların yanı sıra bizi üzen, endişelendiren bazı olaylar da yaşadık o eski taş evde. Bir keresinde arkadaşlarımızdan biri rahatsızlanmış, yatıyordu. Ben nasıl olduğunu sormak için ranzasının yanına yanaştığımda bana cevap vermeye çalışırken birdenbire kaskatı kesildi. Nasıl korktum anlatamam. Meğer bayılmış. Hayatımda o güne kadar hiç bayılan insan görmediğimden durumun olduğundan daha ciddi olduğunu sanmış, ne kadar üzülmüş ve endişelenmiştim, hatırladıkça hâlâ tüylerim ürperiyor. Bir keresinde de yemek esnasında biraz üşüdüğü için hırkasını almak için kaldığımız eve giden bir arkadaşımız odada kıvrılan bir yılan görmüş, çığlık çığlığa kendini dışarı atmıştı. Hepimiz çok korkmuş, köylülerin tavsiyesi üzerine karyolalarımızın ayaklarının etrafına kireç döktürmüş, böylece kendimizi korumaya almıştık.


Anı dizisi, gelecek yazı olan, "Gilindire'de Sürpriz" ile devam edecek


Semiramis Kanbak

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN