Medeniyet İçin, Medeni Siyaset [Mustafa Nevruz Sınacı]

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. İmla hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Ocak ayının son haftası yaşanan bir adalet, ahlâk ve hukuk faciası, halkın bu ve benzer vaziyetleri yadsıması (adaletsizlik, hukuksuzluk, ahlâksızlık ve yolsuzluğun ‘nisyan ile malûl hafızalarda’ alışkanlık yapması) nedeniyle kamuoyunda hiçbir etki yaratmadı. 

Konu, birbirinden beter iki (torba) kanun tasarısı ile ilgili.
Bunlardan birincisi: Yüksek Mahkeme (temyiz mercii) tarafından karara bağlanmak suretiyle “mağdurlara iadesi kesinleşen, elektrik faturalarındaki (güneydoğu bölge halkı hariç olmak üzere bütün Güney, Kuzey ve Batı Bölgeleri halkından cebren tahsil edilen) Kayıp ve Kaçakların (gasp, irtikap ve hırsızlık) İştirak Payının, namuslu-dürüst vatandaşlardan cebren tahsilini öngören  ‘nitelikli sahtekârlıkla” ilgili...

Haberde: Hükümet tarafından hazırlanan bir yasa tasarısı ile; Bundan böyle kimsenin, elektrik faturasında yer alan “kayıp ve kaçak iştirak” payına itiraz edemeyeceği; İtiraz etse dahi hiçbir merci veya mahkemeninin bu doğrultuda karar veremeyeceğinin hükme bağlanacağı” açıklanıp, tasarının hazırlanmakta olduğu ve en kısa sürede yasalaştırılmak istendiği bildiriliyor!..

İkincisi bundan beter, üstelik başbakan tarafından, bir reform olarak ilân ediliyor.
“Kıdem tazminatının tahakkukuna ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenecek ve her hizmet yılı için ödenmekte olan 30 günlük kıdem tazminatı tutarı 15 güne çekilecek!..”
Bu küstahlığın yaşandığı döneme paralel acizlik, başıbozukluk, iktisadi cehalet, devlet umuru yokluğu; Hükümetin hak, hüküm, hakikat ve hikmet mağduru kararsızlıkları nedeniyle halkın maruz kaldığı, muzdarip olduğu ardı arkası kesilmeyen akıl dışı adaletsizlik, haksızlık, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve suiistimaller…
1. Ham petrol alım bedeli % 60 düştü. Her akaryakıt zammında hoplatılan, zıplatılan ve şu an itibarıyla insafsızlık, merhametsizlik, alçaklık, küstahlık ve yankesicilikte zirve yapan mal ve hizmet fiyatları neden ve niçin, asgari % 50 düşürülmedi?..
2. Emekli maaşlarına niçin “hak, adalet ve hukuk gereği” seyyanen zam yapılmadı da, ısmarlama tespitlerin sonucu oluşmuş sahte bir rakam olan %3 baz alınarak adaletsiz bir zam uygulama cihetine gidildi?
3. Madem vatandaşın “gelir artışına esas norm % 3’tür” öyle ise, başta pek çok vergi kalemleri olmak üzere; Binlerce mal, ürün ve hizmete % 100’lere varan ve yerine göre bunu bile katlayan fiyat artışları (zam) yapıldı ve/veya yapılmasına müsaade ve müsamaha edildi?
4. 2000 yılına kadar emekli olanların “maaşlarında” kısmi iyileştirme yoluna gidildiği; Bu iyileştirmenin haksızlığı daha da derinleştirdiği; Özellikle 2000 yılı sonrası emekli olanlar ile öncekiler arasında “haksızlık ve adaletsizlik” yarattığı ve asgari ücrette yapılan çok komik artışların bile bu uçurumu derinleştirdiği alenen görüldüğü halde; Neden ve niçin 2000 sonrası emekli maaşlarında iyileştirme yapılmamaktadır?..   
5. Banka masraf karşılıkları, reel faiz, politik faiz üçkâğıtçılığı, özellikle gâvur doları karşısında TÜRK LİRA’sını inadına düşürme, yerlerde süründürme, TL’yi euro’ya ezdirme siyaseti tam bir iktisadi cehalet, paranoya, aşağılık kompleksi ve psikolojik sefaletin eseridir.

Bütün bunlara ve isminde yer alan “adaletli kalkınma” lâflarına rağmen; Kayıp-kaçak, gasp-irtikap ve hırsızlık bedellerini failinden (kullanandan) tahsil edememe acizliğine düşüp; Namuslu, onurlu, sorumlu ve dürüst vatandaştan cebren/zorbalıkla tahsile kalkışmak tam bir kabadayılık, kaçakçıları kayırma, hırsızla suç ortaklığı, hattâ bizzat suç, suiistimal, hırsızlık ve kaçakçılığı teşvik anlamına gelmez mi?..

Kıdem tazminatı konusuna gelince: Müktesep hak, insanlık, adalet ve hukukun temek kaidesi ve karinesidir. Muktedir olan hak’ı geliştirir. Hak gaspı aciz, zayıf ve hainin işidir.
Suçta, Medeni Siyaset: Medeniyet için hakkaniyet ve adalete mutlak riayet demektir.

Memlekette muhalefet yok diye, bu kadar haksızlık, adaletsizlik ve zulüm, tamı tamına zındıklık, İslâm’a ihanet, kifayetsiz muhterislik ve nihayet: Hırs ve ihtirasın zebunu olmaktır!       

          
 

Mustafa Nevruz Sınacı

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN