Türk İnkılabında Kadın Aile ve İffet [Mustafa Nevruz Sınacı]

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım (imla) hatalarını düzeltme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Türk Kadını Nasıl Olmalıdır?
Türk Kadını dünyanın en aydın, en özverili ve en ağır kadını olmalıdır. Ağır sıklette değil; Ahlâkta, erdem de ağır, ağır başlı bir kadın olmalıdır. Türk kadınının vazifesi, Türk’ü zihniyetiyle, azmiyle koruma ve müdâfaya gücü yeter nesiller yetiştirmektir. Milletin kaynağı ve sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletli olursa vazifesini yapabilir. Her halde kadın, çok yüksek olmalıdır. (Atatürk, Söylev ve Demeçler-T.D.K. Ens. 1989-Sayfa: 242/294)

Kadınlık meselesinde şekil ve dış görünüş ikinci derecededir. Asıl mücadele sahası, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan çok, asıl başarılı olunması gereken saha (kadınların) nur ile irfan ile “Gerçek Fazilet” ile donatılmasıdır., Ancak, bu şekildedir ki, çocuklarımız memlekete yararlı (ve hayırlı) birer vatandaş ve mükemmel birer insan olurlar.” (1923-Nutuk, 153-154 ve Fotoğraflarla Atatürk ve Atatürk’ün Hususiyetleri, S: 74 Hasan Rıza Soyak)

“Şehirlerimizdeki kadınlarımızın giyinme ve kapanmalarında iki şekil meydana çıkıyor. Ya aşırı taşkınlık, ya da aşırı kapalılık görülüyor. Ya, ne olduğu bilinmeyen çok kapalı, çok karanlık bir dış şekli gösteren giyim yahut Avrupa’nın en serbest balolarında bile dış giyim olarak gösterilmeyecek kadar açık bir kıyafet... Bunun her ikisi de şeriatın tavsiyesi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o tefritten ve bu ifrattan uzak tutar. O şekiller dinimizin gereği değil, muhalifidir.”  (21.Mart.1923 – Söylev ve Demeçler, Cilt: 2 T.D.T.E. Yayını, 1989 – Sayfa: 155-156 / 294)  “Onun için, medeni topluluklarda erkek daima kadına hürmet etmek zorundadır.” (Niyazi Ahmet Banoğlu, Nükte-Fıkra ve Çizgilerle Atatürk – Kitap: 2, Sayı: 136)

Din gereği olan örtünmek, kısaca açıklamak gerekirse, denebilir ki, kadınlara külfet yaratmayacak ve terbiyeye aykırı olmayacak şekilde basit olmalıdır. Örtünme şekli kadını hayatından, varlığından ayıracak bir şekilde olmamalıdır., Dini örtünme, kadınlar için zorluk yaratmayacak, kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, ilim hayatında, erkeklerle birlikte çalışmasına engel olmayacak şekilde basit olmalıdır. Bu basit şekil, toplumumuzun ahlâk ve terbiyesine aykırı değildir., Kadınlarımızın, genel görevlerde üzerlerine düşen paylardan başka; Kendileri için en önemli, hayırlı ve faziletli vazifele “İYİ ANNE” olmaktır...

Bu günün anaları için gerekli özelliklere sahip evlât yetiştirmek, evlâtlarını bugünkü hayat için faal bir organ hâline koymak, “pek çok yüksek niteliği” taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple; Kadınlarımız, hattâ erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, olgun, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer gerçekten “milletin anası olmak istiyorlarsa” böyle olmalıdırlar.  (1923-Söylev ve Demeçler, S: 150-153) 

Bu millet, esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti, öyle Analara sahiptir ki, her devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını, daha yüksek nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir., Türk kadını dünyanın en aydın, en faziletli ve en ağır başlı kadını olmalıdır. Milletin kaynağı, sosyal hayatın esası olan kadın, “ancak faziletli olursa” görevini yerine getirebilir. Her halde kadın çok yüksek olmalıdır. (Kemal Atatürk ve Milli Mücadele Tarihi, Enver Ziya Karal / 1925-Nutuk, S: 234-235)

Hiçbir ulus yoktur ki, ahlâk temellerine dayanmadan yükselsin. (Atatürk, 30.Ağustos.1926, Nutuk Cilt: 2, T.D.T.E. Yayını, 1989 S: 4) Ahlâk kutsaldır; Çünkü aynı değerde eşi yoktur ve başka hiçbir çeşit değerle ölçülemez. Ahlâk kutsaldır. Çünkü en büyük “gerçek ahlâkın sahibi” bir varlığa aittir. O varlık, yalnız ve ancak toplumdur. Ondan başka bir varlık yoktur. Gerçek ahlâk, Tanrı katında değişmiş, örnek bir şekilde düşünülmüş ve bir toplumla birleşmiştir. Çünkü vicdanlarımız üzerinde etkili olan ruhi hayat, toplumun fertleri arasındaki niyetler ve bu niyetlere olan tepkilerden oluşur. Hakikatte toplum, en yoğun fikri ve ahlâki faaliyetlerin odak noktasıdır. (1929-Medeni Bilgiler, M.K.Atatürk’ün El Yazıları, Prof. Afet İnan)

ÇOK NAMUSLU OLMALIDIR.
Şimdiye kadar yapılmış bulunan hataların en büyüğü, bilhassa teşebbüs sahiplerimizin, aydınlarımızın ve özellikle bilginlerimizin en büyük günahı namuslu olmamaktır. Milletin karşısında namuslu olmak, namuslu (ilkeli) ve dürüst hareket etmek lâzımdır. Milleti aldatmayacağız. Millete daima ve daima gerçeği söyleyeceğiz. Belki hata ederiz. Gerçek zannederiz. Fakat millet onu düzeltsin! Kendimizi kimsenin üzerinde görmeğe de hakkımız yoktur. Radikal yürümek ve esaslı olmak lâzımdır. Yapacağımız her şeyin bir anlamı ve bir nedeni olması gerekir. Bütün dünya bilsin!.. Yeni Türkiye ne yapıyor, hangi esas üzerine yürüyor? Gerçekte aldatmak kolay değildir. Hiçbir zaman medeniyet dünyasını aldatabileceğimizi zannedemeyiz. Böyle bir zan, dünyanın en büyük yanılgısı içinde bulunduğumuzu göstermekten başka bir neticeye varamaz. (1923-Eskişehir-İzmit Konuşmaları, Arı İnan)



Mustafa Nevruz Sınacı

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN