OY Emanettir OYUN'a Gelmeyin ve de Emanete Hıyanet Etmeyin [M. Nevruz Sınacı]

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
İsra Suresi 16. Ayet de, her şeye egemen RAB (mealen) “Biz, bir memleketi (zulüm, isyan, azgınlık ve taşkınlıklarından dolayı) helak etmek istediğimiz zaman, onun (yolsuzluk, haram ve hırsızlık ürünü refahtan şımarmış (kendini yeterli görüp Allah’a ihtiyaç duymayan) elebaşı’larına (idareci, siyasetçi ve önderlerine) emrederiz, onlar da fâsıklığa saparlar/dinî, ahlâki/insani kuralları çiğnerler. Artık o (ülke)nin üzerine azap sözü hak olur. Derken biz de onu yerle bir ederiz. [bk. 6/123; 11/116-117; 23/63-64; 34/33-35]

Şu anda, başta ülkemiz olmak üzere, bütün İslâm coğrafyasında bu neviden bir güruh idareyi elinde tutmaktadır. Dolayısıyla Müslümanların öz vatanları yaşam alanlarında hâkim olan anarşi, terör, tedhiş, hırsızlık, yolsuzluk, savaş, cinayet, fesat, ifrat ve tefrikanın sebebi: “Emanet’in ehline verilmemiş olmasıdır.” Peki, “emanet” nedir? Emanet devlettir. Devlet ise, “İnsanların adalet, hukuk, hakkaniyet, barış, zenginlik ve esenlik içinde yaşamalarını teminle” memur ve mükellef olan kurumdur. Hüküm ve hikmet adına icra-i faaliyet gösteren hükümet, idaresine memur ve idamesinden (sürdürülebilir sistemler teşkil etmekten) mesul olduğu halk adına; Tam bir dürüstlük, saydamlık, adalet ve eşitlikle faaliyet göstermeye mecburdur.

İslâmî tandans ve kaynaklı Cumhuriyet, Demokrasi ve Lâiklik, hakkıyla ve lâyıkıyla (namuslu, dürüst ve demokratça) uygulandığı takdirde, bu neticeye doğal olarak ve mutlaka varılır. Aksi takdirde ülke bunalım, buhran, kaos/kriz ve başıbozukluktan kurtulamaz.

Milletin ve ülkenin durumu iki temel göstergenin beklenir sonucudur. Buna göre: Eğer bir devlette huzur, adalet, hukuk ve istikrar yoksa: Ya top yekûn insanlar bozulmuş, insani ve ilmî değerler tefessüh etmiş ya da yönetimi ele geçiren ‘mütegallibe’ başta Cumhuriyet olmak üzere, demokrasi ve lâikliği askıya almış demektir. Böyle bir durumda halk kendi yöneticileri “seçmiyor, seçemiyor ve/veya seçtirilmiyor” demektir!...                
İşte bu nedenle: Önümüzdeki seçimler çok önemlidir. Tarihi fırsattır. Çünkü insanlar seçimde, partileri değil, kendi geleceklerini seçer/belirler. Kişi sevdiği/seçtiği ile beraberdir. Herkesin istikbali, istiklâl (özgürlük, mutluluk, zenginlik) ve güvencesi, oy verip desteklediği zihniyetlerle belirlenecektir. Daha açık bir anlatımla: geleceğimiz, kendi elimiz ve kararımızla şekillenecektir. Kullanacağımız Oy’la sadece kendimiz ve yakın çevremizin değil, 80 milyonu mücavir milletimizin, hatta bütün İslâm âlemi, Türk dünyası ve insanlık camiasında mezalime maruz, ezilen, üzülen ve sömürülen milyarlarca masumun/mazlumun kaderini etkileyebilecek bir tasarrufta bulunduğumuzun, farkında/idrakinde olmalıyız.

Dahası; Oy verdiğimiz parti/kişilerin bütün iyilik, kötülük ve bunların yan etkilerine ortak olunmaktadır. Unutmayın, bu seçimler, birkaç parti arasında değil, iki zihniyet arasında yapılacaktır. Sonunda, 1-Ya, İYİLER, namuslu-dürüst ve demokrat olanlar; 2- Ya da kötüler, hırsız, yolsuz, dönme-devşirme, din tüccarı, misyon taciri ve işbirlikçiler kazanacaktır.

Bakınız!.. Hüküm ve hikmet’in hakiki sahibi ne diyor ve bize ne öneriyor?..
İsra Suresi 80. Âyet: “De ki: ‘Yâ Rabbi! (bir amaçla gireceğim yere) beni doğruluk (ve hoşnutluk) üzere dâhil et. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk (ve hoşnutluk) çıkışıyla çıkar. Bana tarafından yardım edici bir kuvvet (iktidar) ver.” Yani: “Halkı idare etmeye talip olanlar, eğer iyi niyetli, Rab’in emirlerine sadık ve samimi müminler iseler, bu takdirde, seçilmek için asla hırs ve ihtiras göstermez; Tam bir iyilik, ilim, insanlık ve doğrulukla/dürüstlükle hareket ederler” anlamınadır. Bunun işareti, aynı surenin (İsra) 81.Âyet’inde şöyle açıklanır. “De ki: “Hak geldi, batıl zail (yok) oldu.” Çünkü batıl, daima yok olmaya mahkûmdur. [bk. 34/49]

NETİCE OLARAK: Kendi ellerimiz, akıl, ilim, idrak, istek/rıza ve irademizle; Bize, “gelecek nesiller adına emanet” olan OY hakkımızı lehine kullandığımız parti, kişi veya grup; Hükümeti ele aldığında adalet (eşit işe eşit ücret, seyyanen zam) Herkes için hak, gecikmeyen adalet.; Yönetimde saydamlık, dürüstlük, bütün vatandaşlar için eşit hak, mutlak güvenlik ve istikrar getirirse ne mutlu. Aksi taktirde, emanete hıyanet/vatana ve millete ihanet edilmiştir!.


 



Mustafa Nevruz Sınacı

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN