Birleşik Demokrat Parti Hareketi [Mustafa Nevruz Sınacı]

19 Haziran 2015 Cuma günü sabah erken saatlerde Ali Naili Erdem (*) aradı; “Sınacı, gördüm ki, bu seçimler ve neticede ortaya çıkan fotoğraf, özellikle biz tarihi, kadim Demokrat Partilileri derinden yaraladı, siyaseten rencide etti, üzdü. Başta, adalet ahlâkı ve hukuk olmak üzere; Demokrasi karşıtı görüntü, Memleket ve millet sevdalıları için kaygılı, düşündürücü bir tablo! Artık, vicdanen bu gidişe sessiz, ilgisiz ve seyirci kalamayız. Bir şekilde: “Yeter artık, dur demek lâzım” diye düşünüyorum. Sen ne dersin?” dedi.

Cevaben: “Başta, tarihi, kadim Demokrat Parti’nin aziz, mümtaz ve muhterem camiası olmak üzere; Hak, hukuk, adalet, demokrasi ve devlet idaresinde fazilet özlemi içinde ümit ve çıkış kapısı arayan bütün vatandaşlarımızın hasreti, böyle müjdeli bir vuslattır. Mutlaka doğru ve yerinde olur. Ayrıca isabetli bir konjonktür ve en uygun zamanda milletin hayati ihtiyacına cevap verilir ve “fazilet anlamında siyaset, düştüğü yerden kaldırılır” dedim.

“Peki, şöyle ufaktan bir start verelim, nabız yoklayalım, bakalım ne olacak!..

Görelim Mevlâm neyler, neylerse güzel eyler..”

TEVAFUK
Bu müşaverenin tam üçüncü günü, sabaha karşı Süleyman Demirel vefat etti.

Eğer bu konuşma Süleyman Bey’in vefatından sonra yapılsaydı, olağan addedilir ve sıradan bir sohbet olarak hatıra kompartımanımızdaki yerini alırdı. Fakat 18. dönem ANAP Sakarya Milletvekili ve iki devre Demokrat Parti Genel Başkanlığı yapmış Yalçın Koçak’ın “Türkiye’de emanet, vesayet, velâyet ve icazet dönemi bitti” tarzındaki beyan ve yayınındaki hikmet sanki böylece ortaya çıktı. Dolayısıyla, Ali Naili Erdem’in bahusus izharı, halisane temenni, öneri ve arzusu iki cihetle çok büyük bir önem ve değer kazanmış oldu.

Bunlardan birincisi: Vefattan yaklaşık üç gün önce yapılan bu konuşma, açıklama, muhavere ve müşaverede bahse konu edilen çok önemli tespitler, tarihi sözler ve beyanlar! İyice farkına varılan, her zaman ve zeminde hissedilen, kendini hissettiren milletin arzusu… Bu ümit, arzu ve beklentinin özünde şekillenen Demokrat Parti misyonu, 46 ruhu, davası ile umur-u devlet (Atatürk ilkeleri ve Türk İnkılâbı’na dayalı; namuslu/dürüst-demokrat, onurlu ve sorumlu, muktedir bir hükümet) istemi…

İkincisi: Ali Naili Erdem’in siyasette (dava ve misyonda) kıdem, ehliyet ve liyakatinin yanı sıra merhum Süleyman Demirel’e siyaseten en yakın olması. Defin merasiminin heyecan ve elemle karışık, hüzünle icrası esnasında Ali Naili Erdem’i gören bazı vatandaşların; O’nun yanına gelerek: “Sayın Bakanımız, siz Baba’nın en yakın dostu, kader arkadaşı, doğal olarak da Halifesi konum, makam ve durumundasınız. Ne olur, artık şu Demokrat Parti davasına bir el atın; Merkez Sağ’a sahip çıkın ve bizi Ocaksız, Bucaksız, Partisiz kalmaktan kurtarın Allah aşkına” diye adeta yalvarmalarıdır. (Bunu kendisinden değil ama bizatihi orada, yanında hazır olanların nakil, beyan ve anlatımlarından duydum.)

Demek ki, tarihi ve kadim Demokrat Parti’nin yeniden inşası, merkez sağın ihyası ve siyasetin, 27 Mayıs 1960 kalkışmasında düşürüldüğü yerden onurla ayağa kaldırılıp, şerefle, şanla taçlandırılmasının zamanı gelmiştir. Bu cihetle bir tevafuk (tesadüf zannedilen şeylerin kader ile örtüşmesi, tesadüf demenin daha anlamlı hali, tesadüfe nazaran, arkasında gizli bir kudret olma ihtimali) eseri hayat bulması mümkün olacaktır inşâllah!..

GERÇEK DEMOKRATLAR
Şimdi mesele: Tarihi ve kadim Demokrat Parti’nin dava, ideal ve ilkelerini kucaklayıp inançla, inatla hayata geçirmektir. Bu uğurda azim, irade ve kararlılıkla çalışacak; Demokrasi, adalet, ahlâk ve hukuk’u ayağa kaldıracak Gerçek Demokrat’ların, Birleşik Demokrat Parti Hareketi nezdinde el ve gönül birliği yapması şart. Ali Naili Erdem ile birlikte Nevzat Ercan, Esat Kıratlıoğlu, Rasim Cinisli ve Yalçın Koçak el ele vermiş, Demokrasi kervanı yola çıkmış bulunmaktalar. Darısı, Demokrat Parti davası, manâ ve misyonuna gönül verdiği halde “geçici olarak” ayrılanların başına!.. Hayırlı, uğurlu ve kutlu olsun, İnşâllah.. 





Mustafa Nevruz Sınacı 

(*) Ali Naili Erdem: 1927 İzmir, Kemalpaşa doğumlu ve Ankara Hukuk Fakültesi mezunu Avukat. 1961-1980 arası 1, 2, 3, 4 ve 5. dönem İzmir Milletvekili. Sanayi, Çalışma (iki defa) ve Millî Eğitim Bakanlığı yaptı. 1980 askeri darbesinden sonra çeşitli İl ve İlçelerde milletle buluştu, konferanslar verdi. Radyo ve televizyonlarında konuşmalar yaptı. Halen Demokratlar Kulübü Başkanı olan Ali Naili Erdem, evli ve üç çocuk babasıdır.

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN