MHP'ye Sahip Çıkalım [Ömer Sağlam]

Pek çok sosyal medya arkadaşım; "Ömer Bey, MHP'yi sürekli eleştiriyorsun ve zarar veriyorsun. Lütfen MHP'ye sahip çıkalım..." diye bana sitemde bulunuyorlar.

Ben de kendilerine ısrarla "Hayır; ben değil, MHP yöneticilerini sürekli alkışlayarak, sürekli gözü kapalı destek verip, sorgulamayarak siz zarar veriyorsunuz. Tenkit etmek zarar vermek değildir..." diyorum.

Aslına bakılırsa hepimiz lafı güzaf yapıyoruz!
Zira bizim gibi adamlar MHP'ye ne zarar verebilir, ne de sahip çıkabilir!
Bizim cirmimiz ne ki; MHP gibi devasa bir siyasal yapıya zarar verebilelim.
En başta okur kitlemiz bellidir.
Onların da hepsinin MHP'ye oy verdiği kesin değil.
Öte yandan MHP'nin zaten sahipleri var, biz kimiz de MHP'ye sahip çıkabilelim.
Yoksa sizler, kendinizi MHP'nin sahibi olarak mı görüyorsunuz?
Şaşarım aklınıza, denemesi bedava;
Gidin Balgat'taki MHP Genel Merkezi'ne "Ülkücü" veya "Türk Milliyetçisi" olduğunuzu söyleyin; parti yönetiminden veya parti çalışanlarından birisinin ismini vermediğiniz sürece bakalım bir adım bile atabilecek misiniz içeri?

Ben denedim kardeşim, yakından biliyorum!

Ha derseniz; "sahip çıkmak sadece MHP'de yönetici ve karar verici olmakla değil, oy vermek ve oy toplamak da sahip çıkmaktır..", yo ben işte orada yoğum!

Evet, MHP'ye oy verelim, oy toplayalım, ancak verdiğimiz ve MHP'ye yönlendirdiğimiz oyların hesabını da soralım.

Aksi takdirde (la teşpih vela tenzih), cami kapısında mendil açan dilencinin açtığı mendile sorgusuz sualsiz para atan, kavşakta dilencilik yapan adama sadaka veren veya caminin yardım kasasına gözü kapalı para atan adamların durumuna düşeriz.

Gazete haberlerinde her gün okuyoruz; cami kapısında veya kavşakta dilenenlerin aslında yatları, katları, banka hesapları olan zengin adamlar olduğunu ve bunların ihtiyaçları olduğu için değil, dilenciliği meslek haline getirdiklerini ve cami kumbaralarına atılan yardım paralarıyla cami derneklerinin neler yaptıklarını.

Dolayısıyla; tıpkı sadaka verenler gibi seçmenler de sorgulayıcı olmak zorundadırlar.

Bu sadece MHP seçmeni için değil, bütün partilerin seçmenleri için geçerlidir.

Sorgusuz ve sualsiz, gözü kapalı olarak destek vermek, destek verileni şımartır, verilen desteği ve kendisine destek verenleri istismar etmeye iter.

"İtimat kontrole mani değildir" sözü, pek ala seçmenlerle siyasi partiler arasındaki ilişkiler için de geçerlidir.

Tıpkı bizim son yıllara kadar yaptığımız gibi; MHP'ye gözü kapalı destek verdiği anlaşılan dostum Nazım Peker, TBMM Başkanlığı seçimlerini konu ettiği "TBMM Başkanını seçti, MHP neden günah keçisi oldu?" başlıklı yazısında diyor ki;

"Diyelim ki, MHP’liler bu konuda yanlış yaptılar. S. Baykal’a oy vermediler. H. Koçun tabiriyle; 'TBMM başkanlığını altın tepsi içinde AKP’ye sundular!' İyi güzel de MHP öyle bir yanlış yaptı diye siz de neden öyle bir yanlış yaptınız? Benim gönlüm hiç değilse 2 numaranın AKP den olmaması yönündeydi. Sizler CHP olarak neden aynı yanlışta ısrar ettiniz? Neden 'Vatan sevginiz' ağır basmadı? Sizler erdemli davranıp, MHP adayına oy verseydiniz kıyamet mi kopardı?Neden bu sevgi ve fedakârlık MHP’den isteniyor, bekleniyor da; CHP’nin yanına yöresine hiç uğratılmıyor?"(1)

Nazım Bey dostumun yazısını yazının yayınlandığı internet sitesinde 200 civarında kişi okumuş, 50 küsur kişi bu yazıyı beğenmiş ve yazıya şöyle bir de yorum yapılmış: "MHP’yi eleştirenler MHP’nin neden S. Baykal’a oy vermesini istiyorlar da; CHP’nin neden S. İhsanoğlu’na oy vermesini istememekteler?"

Yazının sahibi Nazım Bey'e, bu yazıyı anlamadan ve belki de hiç okumadan beğenen kişilere ve dahi yorum yapan arkadaşıma demek isterim ki; ya siz aritmetikten ve cebirden hiç çakmıyorsunuz ya da öğretmenlerinizden hiç dayak yememişsiniz.

Oysa biz biliriz ki; matematiğin en basit basamağı olan toplama, çıkarma, bölme ve çarpma işlemleri henüz ilkokulda iken öğretilir bu ülkede.

Yahu Beyler, hesap ortada, CHP destekleseydi bile MHP'nin adayı meclis başkanı olamazdı. Çünkü en başta iki partinin toplam milletvekili sayısı 212 ediyor.

212'nin 258'den büyük olduğu ise Balgat ve Balgat'a kayıtsız şartsız destek verenlerin yaşadıkları coğrafyalar hariç, dünyanın hiç bir yerinde görülmüş şey değildir.

Anlaşılan MHP adayına destek vermedi diye CHP'ye kızanlar, MHP adayına HDP'den de destek bekliyorlardı.

Öyle ya; AKP'nin kendi adayını destekleyeceği konusunda şek ve şüphe olmadığına göre, CHP ve MHP'nin vekil sayısı da ancak 212 olduğuna göre; HDP destek vermediği sürece MHP'nin adayının kazanma şansı hiç yoktu.

Anlaşılan bu arkadaşlarımız, Bahçeli'yi hiç tanımamışlar!

Mazallah, HDP İhsanoğlu'na oy vermeye kalkışsaydı, bu sefer de Devlet Bey, kendi adayları olan İhsanoğlu'na verdikleri desteği geri çeker bu sefer de İhsanoğlu dımdızlak kalırdı meclis koridorlarında!

Hani dedi ya; "HDP'yi yok farz ediyoruz. HDP'nin olduğu yerde olmayız..." diye.

O bakımdan diyorum.

Ne çabuk unuttunuz MHP'nin, Deniz Baykal'a destek vereceği ihtimalini düşünerek 4. turda boş oy kullandığını!

HDP'nin desteğiyle TBMM Başkanı seçilecek bir İhsanoğlu'nun, Devlet Bey tarafından öyle kolayca sindirileceğini mi sanıyorsunuz siz!

Malum; Devlet Bey'in oldukça kalın çizgilerle çizilmiş ilkeleri ve matematik dehalarını bile aciz bırakacak derecede karmaşık denklemlerden oluşan kendine has matematik teoremleri vardır.

Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun bile içinden çıkamamış anlaşılan Devlet Bey'in matematik teoremlerinin içinden(2).

Sıradan seçmenler olan bizler nasıl çıkalım efendim... 




Ömer Sağlam


_______________

1-http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/koseyazisi162188-TBMM_Baskanini_Secti_MHP_Neden_Gunah_Kecisi_Oldu.html,
2- http://www.yenicaggazetesi.com.tr/neden-gecersiz-oy-verdiler-34968yy.htm

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN