Sır Tutabilir misiniz [Merve Çiçek Vatan]

Çok sıcak!

Günün anlam ve önemine binaen etkileyici bir giriş yapmak istedim çünkü çok sıcak! İçim/ dışım, sağım/solum, aşağısı/ yukarısı, her şey, her yer çok sıcak!

Kim istemezdi şimdi sahil kenarında yürüyüş yapmayı? Saçlarınızı havalandırmak için denizleri aşıp gelen o hafif, ılık meltemi hissetmeyi? Tuz ve hatta yosun kokusunu içine çekmeyi kim istemezdi? Ben isterdim...

Hadi, birazcık kapayın gözlerinizi... Biraz hayal kurmaktan kimseye zarar gelmez. Kafanızdaki şapkayı çıkarın şimdi, zaten terletiyordu. Gözlüğünüzü kutusuna koyun ve çantanıza atın. Ayaktaysanız eğer hafifçe gerinin ve denizin kokusunu içinize çekin. Kumlarda uzanıyorsanız da kalkın hemen, serinlemeye ihtiyacınız var.

Sıcaktan alev almak üzere olan kumlardan hoplaya zıplaya atlayıp suya koşun. Biliyorum, taşlar biraz acıtacak ayaklarınızı ama aldırmayın, hiiiiç bir şey olmuyor. Derin bir nefes alın şimdi ve kendinizi masmavi sulara teslim edin. Başınızdan başlayıp omuzlarınıza çarpan, göbeğinizi birazcık gıdıklayan ve dizlerinizi titretip ayaklarınızda son bulan o serinliği hissedebildiniz mi? Birazdan kulaklarınız basınçla dolacak, gözlerinizi kısacaksınız. Önce nefesinizin kesildiğini hissedeceksiniz ama biraz daha ilerlemek isteyeceksiniz. Kuvvetlice yutkunun, burnunuzdan nefes verin. Bu size biraz daha zaman kazandıracak...

Her yer sessiz değil mi? Kimsecikler yok etrafınızda. Belki birkaç küçük balık eşlik ediyor size ama farkında değilsiniz. Siz suyun altında ilerlemeye devam ediyorsunuz, onlar da peşinizden geliyor. Peki ne düşünüyorsunuz? Birkaç saniye sonra nefesiniz tamamen kesilecek ve düşüneceğiniz tek şey su üstüne çıkıp nefes almak olacak. Herkesin yaptığı gibi… Ama şu an özgürsünüz. Kimse ne düşündüğünüzü bilmeyecek, yüzünüzden anlamayacaklar. Vurgulardan, imalardan, altında tonlarca anlam yüklü sıradan konuşmalardan uzaksınız şimdi. Kendinizlesiniz... Aklınızdan neler geçiyor? Ödenmemiş faturalarınız mı? Ev kirası mı? Taksitlendirilmekten bi' hal olmuş banka krediniz mi? Sevdikleriniz, sevmek istedikleriniz mi? Kimse şu an sizi duyamaz, bağıramazsınız, konuşamazsınız da. Hadi itiraf edin kendinize, dışarıdakilerin anlamasından korktuğunuz ne var? Bilmelerini istemediğiniz? Dökün sulara sırlarınızı, kimsenin dünyadan haberi olmayacak. Bakın etrafınızda yosunlar var. Kim bilir nerelerden sürüklendiler, sizin hayatınızda sürüklendiğiniz gibi. Birkaç yengeç kabuğundan çıkmış size bakıyor, selam verin. Ciğerleriniz isyan etmeden önce, özgürlüğünüzün tadını çıkarın. Burası kendi başınıza kalabileceğiniz tek yer...

İnsanın kendini bu denli özgür ve uzaklaşmış hissettiği daha başka neresi var? Dışarıdaki gürültüden uzak, kendiyle kalabildiği kaç yer? Kaçabileceğiniz, içinizi dinleyebileceğiniz... Kimse korktuğunuzu bilmiyor, kimse sizi görmüyor, kimse sizinle konuşamaz şu an. Kimse sizi yargılayamaz, kimse hatalarınızı suratınıza çarpamaz. Ne geçmişiniz gelebilir peşinizden, ne pişmanlıklarınız ne de ''keşke'' leriniz... Hiçbiri yüzme bilmiyor ki, nasıl gelsinler?

Ciğerleriniz sıkılıyor gibi hissetmeye başladınız değil mi? Kabul ediyorum, ben de bu kadar dayanabileceğinizi tahmin etmemiştim. O zaman 3'ten geriye sayıyorum ve su yüzüne çıkıyoruz.

1...Son kez burnunuzdan nefes verin ve ciğerlerinizi boşaltın.
2... Kendinizi kuvvetlice yukarı itin.
Ve 3... Derin bir nefes alın ve oksijenle doldurun ciğerlerinizi.

İşte bu kadar!

Güneş ışığı gözlerinizi alıyor değil mi? Ağzınızda tuz tadı... Suratınıza yapışan saçlarınızı geriye yatırıyorsunuz ve hızlı hızlı solumaya başlıyorsunuz. Nefes alabildiğiniz dünyaya tekrar hoş geldiniz!

Bakın ne diyeceğim; deniz kenarında dikilip suyun ısınmasını beklemeyin bence. Bodoslama dalın. Nefes alabildiğiniz ve alamadığınız her yerde. Dünyaya kaç kere geleceksiniz ki? Yaşadığınız her anın tadını çıkarın çünkü zaman makinesi henüz icat edilmedi. Geleceğe dönmek de pek mümkün değil ne yazık ki... Ne diyeyim daha?

Benim rehberliğim buraya kadar...

Birçoğunuz ''google'' da indirimli tatil yerleri bakmaya başladı bile değil mi? Ama gerçekler işte, ne yaparsınız. Dışarısı 35 derece ve kaçabileceğimiz bir yer yok şu an. Hadi herkes işinin başına.

Görüşürüz!




Merve Çiçek Vatan

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN