İslam Olmadan Önce İnsan Olmak [Ömer Sağlam]

************************************** 
BOP Haritasına göre; Suudi Arabistan'da Mekke ve Medine'nin bulunduğu bölgede ve herhalde Suudi Arabistan'ın dünyaya çıkış kapısı olan Cidde'yi de içine alan bölgede "Kutsal İslam Devleti" adıyla bir devletin öngörüldüğü malumdur. 12 Eylül 2015 tarihinde Kâbe'de meydana gelen "Vinç Kazası"ndan sonra bu konuda epeyce yazı yazdık. Kurban Bayramı'nın birinci günü Mina'da meydana gelen izdihamda yüzlerce kişinin vefatı üzerine konu tekrar önümüze düşmüş bulunmaktadır.

Konu sadece bizim gündemimize değil, pek çok kişinin, bu arada AKP'li siyasilerin de gündemine gelmiş bulunmaktadır. Onlar da gerek yapmış oldukları konuşmalarda, gerekse sosyal medya ortamında bazı esip gürlemelerde, atıp savurmalarda, siyasi yellenmelerde ve tozutmalarda bulundular. Ta ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 25 Eylül günü adeta Suudi Arabistan'ı masum ve hacdaki faciaları bir nevi "Fıtrat" ve "İşin doğası" gibi gösteren açıklamasına kadar. Erdoğan, yapmış olduğu açıklamada, hac faciaları üzerinden Suudi yönetimine yapılan saldırıların haksızlık olduğunu söyledi. "..Burada Suudi Arabistan yönetimine yönelik saldırgan yaklaşımları doğru bulmuyorum" şeklindeki sözler kendisine aittir. Medyada, Cumhurbaşkanının bu çıkışından sonra AKP'li siyasilerin ağız değiştirdiğine, hatta Melih Gökçek'in Suudileri tenkit eden ve hac organizasyonunun Türkiye'ye verilmesine dair atmış olduğu twiti sildiğine ilişkin haberler var.

Oysa en azından bize göre; 1990'dan beri son 25 yılda hacda meydana gelen kazalarda ölen yaklaşık 3000 Müslüman, taammüden olmasa bile en azından alınması gereken tedbirlerin vaktinde ve yeteri kadar alınmaması sebebiyle öldükleri için taksirle öldürülmüş insanlar gibidirler. Bunun için de öncelikle Suudi Arabistan yönetimi hakkında  uluslararası mahkemelerde suç duyurusunda bulunulmalı ve bundan sonraki hac hizmetlerinin, İslam ülkelerince ortaklaşa verilmesi için gerekli düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.

Açık söylüyorum; Müslümanlar olarak eğer İslam olmadan önce insan olmayı öğrenseydik, bu tür pisipisine ölümler asla olmazdı. Suudi Kralı, bahse konu ölümler sebebiyle Hac ve Evkaf Bakanı'nı, Mekke Belediye Başkanı'nı ve Mekke Emniyet Müdürü'nü görevden aldığı halde, Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Suudi yönetimini tenkit edenlere "Sırtlarında küfe yok ki; bardağın dolu tarafına bakmak lazım..." diyerek  karşı çıkması bu bakımdan yanlıştır.

Bakınız yine medyada, Mina'da şeytan taşlama alanında meydana gelen ve 800'e yakın kişinin ölümüne sebep olan izdihamın, Suudi prenslerinden birisinin, Şeytan Taşlama ibadetini yapması için koruma ordusuyla birlikte bölgede bulunması sebebiyle bazı yolların trafiğe kapatılması yüzünden olduğuna ilişkin haberler dolaşıyor. Eğer bu bilgi doğruysa; orada telef olan yaklaşık 800 kişi ölmüş değil, en azından taksirle öldürülmüş demektir.

Dolayısıyla; ülkenin tamamı yaklaşık 24 saat süreyle karanlığa gömüldüğü, Soma'da 301, Ermenek'te 18 maden işçisi toplu halde ve elbette taksirle öldürüldüğü halde, bu ülkenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı hala görevdeyse, siyasilerimiz, elbette hacda vuku bulan toplu ölümleri de "Fıtrat" ve "İşin doğası" olarak açıklama temayülünde olacaklardır.  Özetle; bu tür pisipisine ölümlerle karşı karşıya kalmamak için Müslümanlar, İslam olmadan önce insan olmak zorundadırlar. Devletimiz ise eğitim sistemini, dindar nesil yetiştirmek üzere değil, medeni insan yetiştirmek üzere sil baştan düzenlemek durumundadır...




Ömer Sağlam

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN