Kır Belini Ali Dayı Kır Belini Vay [Ömer Sağlam]





Davutoğlu'nun “Bugün itibarıyla Türkiye'ye dönük terör tehdidinin beli kırılmıştır” dediği 26.09.2015 gününden bu yana kaç şehit verdik, ben bilmiyorum. Ancak aynı Davutoğlu'nun söz konusu açıklamayı yaptığı gün Tunceli'de tabur komutanı bir binbaşımızın, 29 Eylül günü ise Adana'da iki polisimizin, Şemdinli'de iki askerimizin şehit olduğunu biliyorum. Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in isim isim belirttiğine göre de 01 Ekim 2015 günü itibarıyla sadece son üç haftada verdiğimiz şehit sayısı 67'dir (Sözcü: 01.09.2015).

Ahmet Hakan Coşkun'a göre bugüne kadar 39 kere söylenen(Hürriyet: 29 Eylül), ancak bana göre daha fazla söylenmesi kuvvetle muhtemel olan şu "Terörün belini kırdık" klişesini her duyduğumda her nedense merhum Nejat Uygur'un bir oyununda, her söylendiğinde belini kırıp kıvır kıvır dans etmeye başladığı "Kır belini Ali Dayı" isimli şu Edirne Türküsü gelir benim aklıma:

"Kır belini Ali Dayı, kır belini vay
Sar kolunu Ali Dayı, sar kolunu vay "

AKP'nin iktidarı devraldığı 2002 yılında yıl boyunca verilen şehit sayısı sadece 10. AKP iktidarı ise sadece 3 günde ulaştı bu sayıya. 13 yıllık AKP iktidarı döneminde, deneyimli gazeteci Saygı Öztürk'e göre her yıl ortalama 150 şehit vermişiz(Sözcü: 29 Eylül). Yani yaklaşık 2000 şehitten bahsediyoruz. Sözüm ona "Analar ağlamasın" düşüncesiyle, ancak gerçekte iktidarlarını çok daha rahat bir ortamda ve zayıf bir muhalefetle yürütmek için  eli silahlı terör örgütüyle gizli kapaklı müzakereler yapanların ve müzakere yapıldığını söyleyenleri şerefsizlikle itham edenlerin ülkemizi getirdikleri nokta işte budur.

Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre; son birkaç ay içinde terör örgütünce öldürülen sağlık personeli sayısı 4,  kaçırılıp halen terör örgütünün elinde tutsak bulunanların sayısı ise 20'nin üzerinde! Terör örgütü elebaşı Murat Karayılan ise Kandil'deki mağarasından adeta meydan okuyor Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına: "Madem terörün belini kırdın. Şu halde cesaretin varsa karayolundan gelsene Çukurca'ya!" diyor.

Sözleri tam olarak böyle değil ama aynen bu anlama geliyor söylediği şu sözler: "Madem ‘Belini kırdık’ diyorsunuz; o zaman buyurun karayoluyla Çukurca ilçesine gelin veya şimdi Beytüşşebap’ın en yakınındaki bir tepeye çıkıp etrafa bakın. Eğer Çukurca ile Hakkari arasındaki yolu Türk devleti olarak açıp da çalıştırabiliyorsanız size ‘bravo’ derim”

Çukurca neresi mi? 30 plakalı ilimizin bir ilçesi. Yani şükürler olsun hala kutsal vatan topraklarımızın bir parçası olarak gözüküyor. En azından harita üzerinde ve elbette şimdilik.

O sebeple velinimetinden habersiz iki yumurtayı bile kıramayacağı anlaşılan Davutoğlu'nun, "Terörün belini kırdık" şeklindeki gereksiz böbürlenmelerini duyunca, nedense yine o meşhur Edirne Türküsü ve rahmetli Nejat Uygur geldi aklımıza; kır belini  Ali Dayı kır belini, vay...(*)




 Ömer Sağlam


Not: 29 Eylül 2015 günü saat 22.27'de facebook sayfamızda aynı başlıkla paylaştığımız bu yazının başlığı, eski bakanlardan Rıfat Serdaroğlu tarafından 30 Eylül 2015 günü kendi internet sitesinde, Davutoğlu'nun bizim de konu yaptığımız o sözü çerçevesinde yazılan bir yazıda "Kır Belini Ali Dayı" şeklinde kullanılmıştır. Üstelik o türkünün sözleri ve Nejat Uygur ismi de kullanılmak suretiyle. Okuyucularımın bilgilerini sunulur.

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN