Önce anlaşalım:
“Sessizliğin Sesi Grubu ile Yazarlar ve Ozanlar Grubu”na ait site ve bloglarda, Günay Tulun imzasıyla yayınlanan hiçbir şey; okura garip de gelse, insanoğlunun paylaştığı günlük bilgilere ters düşmüş görünse de asla yalan barındırmaz. Defalarca araştırılıp doğruluğu kanıtlanmayan hiçbir bilgi okura sunulmaz. Afaki dediğimiz kurgusal bir örnek vermem gerektiğinde de onu açıkça belirtirim. Eğer buna tanıklık ediyorsanız yazımın devamını mutlaka okumalısınız. Yok eğer etmiyor ya da edemiyorsanız okumayın. Değerli vaktinizi bu gibi şeylerle harcamayın.
Hiçbir işiniz yoksa gidin, yatın, uyuyun.
“Sessizliğin Sesi Grubu ile Yazarlar ve Ozanlar Grubu”na ait site ve bloglarda, Günay Tulun imzasıyla yayınlanan hiçbir şey; okura garip de gelse, insanoğlunun paylaştığı günlük bilgilere ters düşmüş görünse de asla yalan barındırmaz. Defalarca araştırılıp doğruluğu kanıtlanmayan hiçbir bilgi okura sunulmaz. Afaki dediğimiz kurgusal bir örnek vermem gerektiğinde de onu açıkça belirtirim. Eğer buna tanıklık ediyorsanız yazımın devamını mutlaka okumalısınız. Yok eğer etmiyor ya da edemiyorsanız okumayın. Değerli vaktinizi bu gibi şeylerle harcamayın.
Hiçbir işiniz yoksa gidin, yatın, uyuyun.
NELER OLUYOR
Biz Türkler, çağ dışı yöntemlere başvurarak, çağ dışı yöneticilerle yönetilmek için her türlü ahlak dışı uygulamayı kovalarken, evrenin yakın bölgelerinde, Dünya’mızı ilgilendiren ve bizim bilgilerimize göre garip diye adlandırılabilecek olaylar yaşanmakta… Bir şeyler oluyor ve olmaya da devam ediyor. Oluyor da ne oluyor? Hadi gelin, birlikte göz atalım, neler oluyormuş onu da birlikte görelim.
Biz Türkler, çağ dışı yöntemlere başvurarak, çağ dışı yöneticilerle yönetilmek için her türlü ahlak dışı uygulamayı kovalarken, evrenin yakın bölgelerinde, Dünya’mızı ilgilendiren ve bizim bilgilerimize göre garip diye adlandırılabilecek olaylar yaşanmakta… Bir şeyler oluyor ve olmaya da devam ediyor. Oluyor da ne oluyor? Hadi gelin, birlikte göz atalım, neler oluyormuş onu da birlikte görelim.
NASA BAKLAYI ÇIKARDI
Nasa’nın değerli bilimcilerinden olan bölüm eski şeflerinden “Planetology: Unlocking the Secrets of the Solar System” adlı eserin yazarı Dr. Ellen Stofan, geçenlerde itiraf niteliğinde bir açıklama yaptı. Dedi ki:
“Gelecek 10 yıl içinde, Dünya’nın dışında yaşam olduğuna dair güçlü verilere ulaşacağımıza ve 10 ila 20 yıl içinde de bu konuda kesin kanıt elde edeceğimize inanıyorum. Nereye bakacağımızı nasıl bakacağımızı biliyoruz ve büyük oranda bu arayışta ihtiyaç duyulan teknolojiye de artık sahibiz.”
Nasa’nın değerli bilimcilerinden olan bölüm eski şeflerinden “Planetology: Unlocking the Secrets of the Solar System” adlı eserin yazarı Dr. Ellen Stofan, geçenlerde itiraf niteliğinde bir açıklama yaptı. Dedi ki:
“Gelecek 10 yıl içinde, Dünya’nın dışında yaşam olduğuna dair güçlü verilere ulaşacağımıza ve 10 ila 20 yıl içinde de bu konuda kesin kanıt elde edeceğimize inanıyorum. Nereye bakacağımızı nasıl bakacağımızı biliyoruz ve büyük oranda bu arayışta ihtiyaç duyulan teknolojiye de artık sahibiz.”
Bu açıklamanın hemen ardından, Heliofizikçi Jeffrey Newmark'da konuya ilişkin görüşlerini anlattı. “Sorun uzayda yaşam bulup bulmayacağımız değil, bu yaşamı ne zaman bulacağımızdır. Ancak burada küçük yeşil adamlardan değil, mikroplardan bahsediyoruz.” diyerek önceki açıklamayı sulandırıverdi.
Buna rağmen, Dünya basını olayı atlamadı. Bazı ülkelerde manşetten, Türkiye gibi ülkelerdeyse ufacık, mini minnacık puntolarla ya da en okunmaz sayfalarda verildi. Çünkü çok önemli işlerimiz vardı. Ülkece yeni bir hedef yakalamış, hızla ona, yani 1200’lü yıllara doğru gidiyorduk. Evelallah padişahlığı getirerek ülkemizi hızla uçuracak, padişahlık gelince her türlü sorunumuzu halledecektik.
BAKLANIN ŞİFRESİ
Nasa açıklamasının şifresi kolayca çözüldü. Zaten öyle ya da böyle biz Dünyalılarla temas hâlinde olan Uzaylılar, şöyle konuşmuş olmalılar:
“Artık zamanı geldi. Bugüne dek gizlenerek fink attığımız Dünya’da artık açıkça gezineceğiz. Dünya halkını yavaş yavaş buna hazırlayın. Yakında ortaya çıkıyoruz.”. İşte, afaki ama öz itibariyle akla yakın bir konuşma...
Eğer öyle olmasa Uzaylıları sürekli olarak reddeden Nasa böyle açıklama yaptırır mı? ABD Hükûmeti bu tür bir açıklamaya izin verir mi? Ay'dan Dünya'ya mumyalanmış bir Uzaylı cesedi getiren Ruslar bu denli sessiz kalır mı?“Artık zamanı geldi. Bugüne dek gizlenerek fink attığımız Dünya’da artık açıkça gezineceğiz. Dünya halkını yavaş yavaş buna hazırlayın. Yakında ortaya çıkıyoruz.”. İşte, afaki ama öz itibariyle akla yakın bir konuşma...
ŞİMDİLİK BU KADAR AMA ASIL İLGİNÇ OLAN DEVAMI
Bu yazı "Evrenden Dünya" dizisinin başlangıcıdır. Allah'ın izniyle büyük bir problem olmazsa devam edecek. Zaten asıl ilginç tarafı, devam edeceğini söylediğim kısımlarda...
Bu yazı "Evrenden Dünya" dizisinin başlangıcıdır. Allah'ın izniyle büyük bir problem olmazsa devam edecek. Zaten asıl ilginç tarafı, devam edeceğini söylediğim kısımlarda...
Yazının kısalığına gelince...
Bundan sonra elverdiğince kısa yazacağım. İnternetin olanakları geniş olduğundan konuları bir çırpıda yazıp tamamlamak istiyor insan. Bu da uzun yazıya neden oluyor, uzun yazı da okurun dikkatini dağıtıyor.
Bundan sonra elverdiğince kısa yazacağım. İnternetin olanakları geniş olduğundan konuları bir çırpıda yazıp tamamlamak istiyor insan. Bu da uzun yazıya neden oluyor, uzun yazı da okurun dikkatini dağıtıyor.
Sevgili Okur!
Bir sonraki yazıda buluşmak umuduyla...
Bir sonraki yazıda buluşmak umuduyla...
Günay Tulun
