Şahin Kuzu CNN Türk [Günay Tulun]

Bu geceki "Türkiye'nin Gündemi" programında, CNN Türk'ün gediklisi Bay Burhan Kuzu ve onun ekolünde hızla ilerleyen Mehmet Şahin vardı. Bu ikilinin programdaki çarpıtmalarına dayanamadığım için, saat 21.51'de CNN Türk'e aşağıdaki e-postayı yolladım ve başka kanala geçtim.    

Sayın Yönetim Kurulu Üyeleri, Yöneticiler, Yetkililer, Sorumlular
Burhan Kuzu ve benzerleri gibi "garip konuşan, izlenimlerime göre daima saçmalayan, neyin ve kimin akademisyeni olduğu belli olmayan, programlarınızı dinleyenlerde kafa karışıklığından başka hiçbir yarar sağlamayıp insanlara zamanını heba ettiren" birini gündemde tutmaya, ona şöhret sağlamaya, sağladığınız şöhreti devam ettirmesine destek vermeye mecbur musunuz? Aranızda gerçeği gören, yıllardır sürdürdüğünüz ve artık kabak tadı veren bu uygulamayı durdurma yetkisine haiz bir Allah kulu yok mu? 
Bu adamcağız, şöhrete ulaştırdığınız kaçıncı yanlış tip. Kaçıncı "Zübüktrük aydıncıvık!". Lütfen geriye dönüp bakın, liste yapın. Üne kavuşturduğunuz bu insanlar ülkemizin yanında değil daima ülkemiz çıkarlarının karşısında oldular ve olmaya da devam ediyorlar.
Kuzu Bey'e iki sorum var: 
1- Yunan'a nasıl ve neden verildiği anlaşılamayan 18 ada konusunu, uzmanı olduğunu söylediği ve bunu profesör unvanıyla taçlandırdığı anayasa açısından, tüm yönleriyle birlikte ve doğru olarak yorumlayabilir mi? Hiç olmazsa kendisini akademisyen yapan bu ülkeye bu kadarcık hizmeti olsun. 
2- "Ayağında Amerikan ayakkabısı" diye "Kutsal yürüyüşü" çarpıtacağına, kendisine paten ve kaykay hediye etsem acaba Güven Park'tan yola çıkıp Anıtkabir'e dek gidebilir mi? Dikkat edin, 517 km yürümeyecek, ancak kısa bir mesafeyi gidecek ve bunu da yürüyerek değil, fıyyytttt fıyyyttt kayarak geçirecek. 
Hadi hodri meydan. Şuna inansın, asla kendisinin yaptığı gibi dalga geçer pozlar takınmayacağım.
Saygılarımla
Sıradan ve sade Türk vatandaşı
Günay Tulun

Bence Bay Kuzu, illa üstün çıkmaya çalışan ve muhatabına hak verir gibi yapıp, karşı tarafın tezlerini "boş konular" mertebesine düşürmeye çalışan sıradan bir demagog. Nedense onu, Kral Richard'ın tahtını cebellezi eden Prens John'u; kendisini makam sahibi yaptığı için ölümüne savunan "Nottingham Şerifi"ne benzetirim.
* 
Bay Burhan Kuzu saçmalamaların şahikasında... Yanına YYKY gazetelerinden birinin sayfa fotokopisini almış. Ekrana tutuyor. Tutuyor da o gazeteye ve haberine kendisi de inanmadığı için gazetenin adıyla hangi gazete olduğunu belirleyecek tüm izleri keserek yok etmiş. Hadi salaklar yedi diyelim ama Bay Kuzu, herkes salak değil ki! 

Yanında yedek kuvvet Bay Mehmet Şahin de var. Ah, Doğan Medya ah! Bu güne dek kimleri üne kavuşturup toplum önderiymiş gibi önümüze koydun. Bilmelisin ki, bu tutumu değiştirmediğin sürece ülkemize "YYKY Medya"dan daha fazla zarar verirsin. Çünkü onların hepsini bir araya toplasak bir Doğan Medya etmiyor.  

Burhan Kuzu'nun karakter ve kimliğini hemen hemen herkes biliyor. Peki, meşhur edilmeye çalışılan şu Mehmet Şahin de neyin nesi? Doçentmiş! Nasıl doçent, neyin doçenti? Ağaç yaşken eğildiğine göre gencecik beyinleri bu insanlara teslim etmek ülke geleceğini yanlış yetişmiş bir nesle teslim etmek olmayacak mı? 

Sakın şaşmayın. Bay Şahin, gözlerimize baka baka Fetö ile CHP'yi birbirine bağladı. Hem de 1959'da CHP genel sekreterliğinden ayrılmış Kasım Gülek üzerinden. Sıkı durun lütfen: Kasım Gülek’in genel sekreterliğe seçildiği gün Fetullah Gülen 9 yaşında bir çocuk, istifa ettiği günse Fetullah Gülen’in yaşı 17… Yani daha reşit bile olamamış toy bir çocuk. Adı sanı duyulmamış. Hiç kimse tanımıyor. 

Kasım Gülek yıllar önce ölüp, sonsuzluk âlemine gitti ya kendisini koruyamayacağı için atın bakalım. Delil olarak da FETÖ’yü CHP ile bağlama gayreti içindeki YYKY medyasının uyduruk haberlerinin fotokopilerini gösterip durun. 

Bay Kuzu, Gandhi'nin tuz yürüyüşünde de ya yalan ya da yanlış konuşuyor. Wikipedia'yı yasaklamasalardı bu komik duruma düşmeyebilirdi. Ne yazık ki Wiki yok, kendileri yasakladı. O yüzden böyle teknik arızaları son zamanlarda bolca yapıyorlar. Tabii ki bilerek çarpıtmıyor yani yalan söylemiyorsa... Bay Kuzu şunu bilmeli. "Gandhi, çıplak ayakla tuzların üstünde yürümedi. Denize ulaşıp tuz çıkarmak için yürüdü." Her şeyi çok bilen, her şeye laf yetiştiren, üstelik akademik unvanıyla bilim insanı figürü saçan birisine bu garabet hiç yakışmadı. Üstelik çok iyi bilir ki, onlar çıplak ayakla yürümeye alışıktırlar. Yani çıplak ayak Gandhi için dezavantaj, Bay Burhan için de Sayın Kılıçdaroğlu'nun "Kutsal Yürüyüş"ünün önemini azaltıp küçültecek bir avantaj değildi. 

Bu konudaki asıl bomba şu: Gandhi çıplak ayakla yürümedi. Ayağında, aşağıdaki fotoğraflarda göreceğiniz andaletleri vardı. Böylece Bay Kuzu'yu, son yalanıyla birlikte yalanlar âlemine yolcu etmiş oluyorum. 

Baylar!
Müslüman "Yalan söylemez,
iftira atmaz, ağzından yalnız gerçek ve hayır dolu sözler çıkar." tezini de tersine çevirdiniz. Bu gece iblisten kutlama mesajı aldınız mı bilmiyorum ama çok ah aldığınız aşikâr. Hiç kimse etmediyse benimkini aldınız. 
Sizce yetersiz mi?
 

                                                                           *YYKY:Yandaş, yoldaş, koldaş, yağdaş








Gandhi'nin "Tuz Yürüyüşü"nden Fotoğraflar (Lütfen ayağına bakın)


[Son resmin, fotoğraf mı tablo mu olduğunu çıkaramadım ama her iki hâlde de sandaletli... Tablo olması daha da önemli. Tablolarda ayrıntılar, fotoğrafta olduğu gibi aynen resmedildiğinden konumuz için artı delil olur.]

"Fotoğrafları tıklayarak büyütebilirsiniz."

  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

TÜM SİTEYİ DİLDEN DİLE ÇEVİRMEK İÇİN, "DİLİ SEÇİN"İ TIKLAYIN